- kapsul
- 1.<lat.> əcz. Birdəfəlik dərman dozası üçün jelatindən, kağızdan və s. dən qayrılmış, mədədə tez həll olunan qovuqcuq.2.<fr.> Piston (patronda, distansiya borucuqlarında və s. -də).
Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti. 2009.
Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti. 2009.
kapsül — is., Fr. capsule 1) Şişe kapağı 2) Ateşli silahlarda horozun veya iğnenin çarpmasıyla ateş alan, bir tür özel barutla dolu, küçük, yuvarlak metal parça 3) Oyuncak tabancalarda kullanılan, şerit biçiminde iki kâğıt tabaka arasına konmuş patlayıcı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bestan — kapsul, patka, ecza … Çağatay Osmanlı Sözlük
fünye — is., İt. fune 1) Barut vb. patlayıcı maddeleri ateşlemek için kullanılan kapsül 2) Topu ateşlemek için falya deliğine konulan araç … Çağatay Osmanlı Sözlük
kist — is., bit. b., Fr. kyste 1) Sporlu bitkilerde, özellikle mantarlarda, su yosunlarında görülen, bir veya birkaç hücreden oluşmuş organ 2) tıp İçi koloit, yağ vb. sıvı veya yarı sıvı bir madde ile dolu patolojik torba 3) hay. b. Tek hücrelilerin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kovan — is. 1) Fişeğin kapsül, barut ve kurşun taşıyan yuva bölümü, kapçık İşte, etrafa yayılan top kovanları, kırık tüfekler, fişek yığınları... H. E. Adıvar 2) Çoğunlukla toprak veya tahtadan yapılan arı barınağı 3) hlk. Yayık Birleşik Sözler kovan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kápsula — e ž (ȃ) 1. zdravilo v želatinastem ali škrobnem ovoju: pogoltniti kapsulo; kapsule in tablete / prodajati zdravilo v obliki kapsul / ricinusovo olje v kapsulah 2. teh. del vesoljske ladje brez osnovnih potisnih raket: kapsula z dvema članoma… … Slovar slovenskega knjižnega jezika